Skip to content

Serkan! Bu fırsat kaçmaz...

Roma’ya gidişim üzerinden 1 ay geçmişti ki, Serkan bu sözlerime dayanamayıp bir Pazar sabahı Roma’ya geldi. İnanılmaz bir şey olacak bu, 10 gün paskalya tatili, Serkan ve ben! Enfes ve unutulmaz bir hatıra demeti biriktireceğimize eminim.

Bu notlar, küçük ve mütevazi bir hatıralar dizisi, hayatımın sıkıntılı bir döneminde en tatlı günleri yaşama imkanı veren kuzenime, kardeşime, can dostuma bir teşekkür belgesi.

Bu notlar, gönülde heyecan olduktan sonra küçük paralarla da güzel şeyler yapılabileceğinin ispatı, bu notlar biziz, Serkan ve Nejat, kardeş ve abi, iki dost, gönüldaş, iki küçük maceraperest.

Amaç unutmamak, baktıkça okudukça önce kendimizi sonra bizi sevenleri tebessüm ettirmek. 

En büyük temennimiz de bunları, tekrar, bir başka diyarlarda, belki ötelerde, belki de hemen yarın, tekrar yaşamak. Olmaz mı? Kim demiş? Roma’ya giderken, hayallerini bile kurmadığımız bu muhteşem 10 gün, “Serkan! Bu fırsat kaçmaz…” ile başlamıştı. “Tamam abi!” ile kemâle ermiş, 4000 metrede Alplerin zirvesinde fiilen doruğa erişmişti.

Herşey mümkün, işin sırrı kalp ile istemekte…

Translate »