Skip to content

Sakarya nehri üçüncü etap (18 Mayıs 2002)

Bir önceki etapta yaşadığımız tehlikelerden sonra, bundan sonraki Sakarya nehri güzergâhımıza yanımıza yüzme bilmeyen birini almamaya karar vermiştik. Yaz sıcakları iyice bastırmadan nehirde biraz daha yol almalıydık. Daha Karadeniz’e uzun bir yol vardı.
Bu seferki yol arkadaşımız Levent. Ancak o bizle birlikte bota binmektense araba ile sahildeki yollar müsaade ettiği ölçüde karadan bizi takip etmeye karar vermişti. Sabah araba ile geçen sefer kaldığımız yere intikal ettik. Botu şişirmeyi müteakip Levent’e veda ederek suya girdik.
Bu gezimizin enfes manzara ve kuş sesleri dışında bir heyecanı yoktu. Su sakin akıyor, fazla taşlık ve kayalık yok, hava sıcaklığı ideal, isteyecek başka bir şey yoktu. Zaman zaman sahilden Levent’i görüyoruz, bizi fotoğraflıyor ve araba ile seyahatine devam ediyor.
Bu etapta nehre ismini veren ilin de sınırları içerisinden geçtik. Otoban altından geçen bölgede, balık tutanların, bizi burasının tehlikeli olduğu konusunda uyarmaları, aksine bizim isteğimizi arttırmıştı. Köprünün altından geçerken sığlıklardan dolayı suyun taşlar üzerinde küçük anaforlar oluşturması ve normalden daha gürültülü akması dışında bir tehlike göremedik. Sadece biraz ıslandık o kadar.
Levent’le buluşmak için en son görüştüğümüz zaman anlaştığımız eski Sakarya köprüsüne geldiğimizde sudan çıktık. Botu indirip eşyaları topladık. Soğuk bastırmış ve ıslak elbiselerimiz bizi üşütmeye başlamıştı. Levent maalesef bizi yarım saatten fazla bekletti. Nasıl olduysa biz suda 15 km kadar yol kat ederken, Levent arabayla 300 km yol yapmayı başarmıştı.
Bu etapta en fazla yaptığımız şey kuvvetlice kürek çekerek kollarımıza egzersiz yaptırmamızdı. Yine de farklı ve güzel bir gün yaşamıştık.

Sakarya nehri tarihi köprü

Translate »