Skip to content

Dereköy’de kar (16 Şubat 2003)

Bayramdan sonra hafta sonu evde yalnızım. Eşim nöbetçi, çocuklar da yok. Ben de sıkıntılı bir vaziyette, bayram sonunda yapılacak staj sonu komutanlık sınavlarına hazırlanıyorum. Serkan’ın İznik’ten İstanbul’a dönmek üzere olduğunu öğrenince eve davet ettim. Evde küçük bir ikramdan sonra yakın bir yerde biraz hava almak üzere çıktık.

Karamürsel yolu üzerinde, Kaytazdere’nin Dereköy isimli küçük bir köyüne gittik. Karın arabanın gitmesine müsaade etmediği bir yerde arabayı bırakıp, yukarı doğru bembeyaz kar üzerinde yürümeye başladık. Çevrenin ve karın güzelliği ile bir süre çocuklar gibi kar üzerinde yuvarlanarak pozlar verdik.

Yukarıda bir tepe üzerine yumuşak karlara bata bata çıktıktan sonra mini çay setimizi çıkardık. Kar üzerinde İzmit körfezinin manzarasına bakarak birer neskafe içtik, çekirdek kabuklarıyla karı kirlettikten sonra aşağı inmeye başladık.

Yolda dev bir kartopu yaptık. Cin fikirlerimizle bu kartopunu dik bayırdan aşağıya yuvarladık. Kartopunun ağaçlar arasından manevralar yaparak belki bir çığ bile oluşturabileceğini söyleyerek gülüşüyorduk.

Kısacık bir zamanda temiz hava ve kar üzerinde yürüyüş ile güzel bir faaliyet olmuştu.

Translate »