Skip to content

İstanbul Kaçamakları-7

2012 - 2016

Emirgan Korusu
27 Aralık 2014

Emirgan Korusu arada sırada gittiğim harika bir yer. Bu hafta sonu ev ve iş ortamından uzak, tek başıma açık havada bir çay içmek için bu enfes yere tekrar geldim. Hava soğuk olduğu için çok az insan var. Boğazı gören tenha bir yere tek başıma oturdum. Issız ve sessiz çayımı ve sigaramı içtim. Buraya çocuklarla da, özellikle lale zamanı geliyoruz. Ticari kaygılarla harap edilmemesini temenni ederim.

41.10773, 29.05554

Zeyrek
14 Ocak 2015

İMÇ bloklarının karşısında Zeyrek yokuşundan yukarı çıkarken solda Zenbilli Ali Efendinin türbesi var. Zenbilli diye bilinen bu zat, Yavuz ve Kanuni’nin şeyhülislamlığını yapmış zamanın alimlerinden. Güya kendisine soru sormaya ve fetva istemeye gelenler sorularını yazıp pencereden sarkıttığı zenbil içine koyarlarmış. O da aynı şekilde cevap verirmiş. Kimbilir, belki.

Yine aynı civarda Piri Mehmet Paşa Camii var. 1500’lü yıllarda zamanın sadrazamı tarafından yaptırılmış. Ancak son yıllarda yapılan restorasyon camiiye ait hiç bir şey bırakmamış. Küçücük minaresi ve bulunduğu mekan dışında hiç bir özelliği olmayan, hatta çirkin bile denebilecek bir hale getirmişler. Bahçesinde 1600-1700’lü yıllarda yaşamış Şeyh Mehmet Emin Tokadî hazretlerinin türbesi var.

Yukarı çıkınca Fazilet sokakta Zeyrek’in incisi karşınıza çıkıyor. Zeyrek camii. 1100 yıllarında zamanın imparatoru tarafından yaptırılmış, Ayasofya’dan sonra İstanbul’un en büyük Bizans dönemi kilisesi. Eski adı Pantokrator Manastırı. Elbette yıllardır restorasyon devam ediyor. Bilmem ne yapıyorlar. Bir şeyler yapıyorlar mı gerçekten, yoksa daha çok para almak için zaman mı çalıyorlar? Kilise farklı zamanlarda bir birine ilave edilmiş üç bölümden oluşuyor. Fetihten sonra Fatih’in isteği ile bu Bizans külliyesi medreseye çevrilmiş, başına da zamanın alim zatı Molla Zeyrek Mehmet Efendi getirilmiş. Fatih camii ve külliyesi tamamlanınca Zeyrek medresesi camiiye çevrilmiş. 

41.01951, 28.95730

Abbasağa Parkı - Beşiktaş
31 Ocak 2015

Beşiktaş’ta Barbaros bulvarından yukarı çıkmaya başlayınca, 400 metre gittikten sonra sola Ressam Hamdi Bey sokağına dönün. Abbasağa parkı tam karşınıza çıkacak. Eskiden mezarlıkmış, 1940’larda parka dönüştürülmüş. Beşiktaş’ın keşmekeşinde nefes alınacak bir yer. Hafta sonu yürüyüşlerimde tesadüfen buldum. Parka, karanlık bir dönemde suikastlerle katledilen gazetecilerin heykelleri dikilmiş, bir nevi demokrasi parkına dönüştürülmüş. Çok hoş bir park.

41.04648, 29.00658

Sadabad Parkı - Kağıthane
27 Şubat 2015

Haliç, Kağıthane’de Minyatürk’ü biraz geçtikten sonra ikiye ayrılıyor. Sağa doğru doğuya giden kol Kağıthane deresi, kuzeye devam eden ikinci kol da Alibeyköy deresi. Kağıthane tarafına gittiğinizde Minyatürk’ü geçince İmrahor caddesi üzerinde solda harika bir park var, Sadabad Parkı. Lâle devrinin meşhur mekanlarından birisi. Nitekim burada 1722’de yapılan enfes Sadabad Camiisi diğer adıyla Aziziye Camii, Patrona Halil isyanından nasibini almış ve yıkılmış. Cami, daha sonra bir kaç kez onarılmış, 1930’lu yıllarda yağmacılar tarafından talan edilmiş, sonunda belediye tarafından restore edilmiş. Benim parkı ziyaretlerimde restorasyon devam ediyordu. Cami, görülmesi gereken enfes bir mimariye sahip. Minaresi çok dikkat çekici. Park da çok güzel. Keşke temiz ve nezih olarak muhafaza edilebilse. Park içinde minik köprüler, göller, harika bir yeşillik ve yürüyüş parkurları var. 

Sadabad Parkı: 41.06722, 28.95833

Sadabad Camii: 41.06997, 28.96283

Aya Triada Kilisesi - Beyoğlu
1 Nisan 2015

Taksim meydanından İstiklal caddesine girince soldaki ilk sokak Meşelik sokak. Aya Triada Kilisesi, işte bu sokak, İstiklal caddesi ve Sıraselviler caddesinin oluşturduğu üçgen içinde kalıyor. “Aya” ya da “Hagia” kutsal demek. Aya Triada, kutsal teslis anlamına geliyor. Bu Rum kilisesi İstanbul’da hala aktif olarak kullanılan en büyük Ortodoks kiliselerinden biri. Abdülaziz’in izni ile yapılmış ve 1880’de bitirilerek ibadete açılmış. İstiklal caddesinden geçip dururuz da hiç merak edip dönüp bakmayız. Nisan’ın bu ilk gününde motoru Taksim meydanına bırakıp İstiklal caddesine dalınca gözüme çarptı, kendi kendime kızdım. Yahu insan hiç merak edip de bir bakmaz mı? Başka kültürü, başka dini, başka inançları tanımaktan insana ne zarar gelir. Bu da bu toprakların zenginliği değil mi? Bu düşüncelerle girdim açık kapısından içeri.

41.03557, 28.98421

Translate »