Skip to content

Roma-16

Isola Tiberina

Tarih boyunca hep hastalarla ve tedavi ile ilişkilendirilmiş, Tevere nehri üzerindeki tek adacık. Şekli bir gemiyi andırıyor, 270 x 67 metrelik küçük bir kara parçası. Antik Roma zamanında, Yunan mitolojisinde ilaçlarla ilişkilendirilen bir tanrıya adanmış bir tapınak varmış. 998 yılında bu tapınak üzerine bu gün hala ayakta olan Basilica di San Bartolomeo all’Isola kilisesi inşa edilmiş. Adada bir hastane mevcut. Fatebenefratelli hastanesi 1585’de açılmış ve Hitler’in Yahudi soykırımında, Yahudileri çok bulaşıcı bir hastalık taşıdıkları bahanesi ile koruma altına almış ve bir çok Yahudiyi kurtarmış. 

Isola Tiberina, Roma’ya MÖ 62 yılında yapılmış ve Roma’daki tek orijinal olarak ayakta kalmayı başarabilmiş Ponte Fabricio (Ponte dei Quattro Capi) ile bağlanıyor. Adayı Trastevere’ye bağlayan köprü ise Ponte Cestio. Bu köprü tamamen yenilenmiş, orijinalinden pek az bir şey kalmış.

Ponte Milvio

Tevere nehri üzerindeki bir çok köprüden bir tanesi. Roma’nın epey kuzeyinde kalıyor, ama stratejik bakımdan oldukça önemli bir nokta. Milattan önceki yıllardan beri yıkılan köprü yenilenerek günümüze kadar gelmiş. 316 yılında Constantine’i imparator yapan Milvian köprüsü savaşı antik Roma için tarihi bir dönüm noktası.

2006’da vizyona giren Federico Moccia’nın “Ho voglia di te”, Seni İstiyorum filminden sonra bu köprü aşıkların aşklarını daimi kılmak için bir asma kilidi kilitleyip anahtarını nehre atma modası başlamış. Ancak kilitlerin ağırlığını taşıyamayan direk yıkılınca, bütün kilitler kaldırılmış ve kilit asmaya para cezası getirilmiş. Gülmek mi lazım, saygı mı duymak lazım bilmiyorum. İnsanların saçma olduğunu bile bile böyle şeylere inanmak istemeleri belki hoş bir adet. Fontana di Tevere’ye sırtı dönük para atmak, köprüye asma kilit takmak, Verona’da Romeo ile Juliet’in evinin duvarına sakız yapıştırmak. Bizdeki telli baba hikayesi gibi. Sarıyer’de Telli baba türbesinin önünden geçerken bir seyyar satıcı yolumu kesmişti. Abi tel lazım mı, tel verelim abi dedi. Ben şaşırdım, ne teli yahu dedim. Telli baba teli abi dedi, Telli baba teli. Türbeye takılıyormuş ve dilek tutuluyormuş.

Translate »