Skip to content

Nasıl Başladık...

Serkan, benim sevimli ve haylaz kuzenim, daha 4-5 yaşlarında iken büyüyünce nasıl birisi olacağı belliydi. Evde üzerine çıkılmamış hiçbir dolap, içine girilmedik hiçbir çekmece kalmamıştı. Eve geldiğimde daha merdivenleri çıkarken zıplayıp bir solukta omzuma çıkarak bana sevgi gösterisinde bulunurdu. O zamanlar, Serkan’ın her türlü doğa sporunda benim en iyi partnerim olacağını hiç düşünmemiştim. O daha sevimli bir çocuktu ve evde en çok konuşulan konu, sınıfta onun nasıl zapt edilebileceği idi. Çünkü daha beş yaşında iken anaokulunda, öğretmenler çocukları öğle uykusuna yatırıp odadan çıktıklarında, uyuyor numarası yapan bizim Serkan’ımız yataktan fırlayıp bütün çocukları uyandırmış, zavallı anneciği Serkan’ın ana okulundan tezkere almaması için epey uğraşmıştı.

Serkan, macera dolu bir şekilde okul yıllarını geride bıraktı. Askerlik yıllarına geldiğinde çok değişmişti artık. Eski zıpır çocuk, yerini seviyeli esprileri ile etrafını kırıp geçiren, onun dışında ciddi ve olgun bir delikanlıya bırakmıştı. Benim ona karşı hiç azalmayan sevgim, onun da bana karşı davranışlarından anladığım saygı ve sevgisi, aramızdaki on bir yıllık bir yaş farkına rağmen bizi sıkı bir şekilde birbirimize bağladı.

Bu güzel ilişki, sonraları çok farklı bir platforma taşındı. Doğada, her türlü macera ortamında, sırt sırta vererek çok farklı heyecan ve tehlikeyi birlikte tadabileceğimiz ayrılmaz bir ikili olmuştuk. Çok basit bir bisikletle, bir ayakkabı ve pusula ile başlayan maceralarımız gün geçtikçe profesyonelleşmeye ve çapı genişlemeye başladı.

Önce bir bisiklet, dağ ayakkabıları, maksada uygun kıyafetler ve botla başlayan gezilerimiz, sonraları GPS, motosiklet gibi araçlarla her geçen gün biraz daha farklılaşmaya ve zenginleşmeye başladı.
Yaptığımız faaliyetler de günden güne gelişti ve edindiğimiz tecrübelerle farklılaştı. Bisiklet, trekking, rafting, konaklamalı gecelemeli çadırlı geziler, motosikletli geziler, GPS yardımıyla keşifler birbirini takip etti.
Eşimle yaşadığım sonu ayrılmaya varan sıkıntılarda kuzenimin desteği benim takdirimin çok üzerindeydi. Bu ayrılık her ne kadar beni derinden yaraladıysa da, benim hafta sonlarımın boş kalması ve Serkan’ın da bekâr olması bu faaliyetleri daha da arttırdı.

Faaliyetlerin planlanması işin en zor tarafı (!) oldu her zaman.

   – Serkan! Bu hafta sonu…

   – Tamam abi. Nereye?

Translate »