43-Yaz gezisi 5'inci gün -

Beşinci gün: Kurşunlu şelalesi, Finike, Kaş

19 Ağustos 2004

Beşinci gün 19 Ağustos, Perşembe. Sabah kamp yerinde sıkı bir kahvaltıyı müteakip Köprülü çayda birkaç fotoğraf çekip bu güzel yerden ayrıldık. Kamp yerini terk ederken kampa gelen gençlerin arabası dikkatimizi çekti. Arabanın tavanı içeriden koca bir Türk bayrağı ile kaplanmıştı. Gençlerle biraz sohbet edip arabanın fotoğrafını çektik.

Öğlen 12’ye doğru Antalya’ya doğru yola çıktık. Yolda durup neşe ve çığlıklar ile rafting yapan grupların fotoğraflarını çektik.

Önce Kurşunlu şelalesine uğrayıp burada biraz gezindik. Şelalenin ve parkın güzelliğini seyredip fotoğraf çektik. Şelaleden sonra Antalya içinde kebap yiyip Finike’ye doğru sahil yolundan devam ettik. Yolun kapalı olması nedeniyle sahile paralel, ancak dağın tepesinden giden yolu tercih etmek zorunda kaldık. Dağı aşarken muhteşem dağ manzaralarının da tadını çıkardık.

Finike’ye giden yol gerçekten çok güzel. Deniz kenarından yüzmeye uygun birçok plajın yanından geçen bu yol bizi Finike’ye ulaştırdı.

Finike’de kısa bir mola ve alışverişten sonra Kaş’a devam ettik. Yol üzerindeki bir köyde tuvalet molası verdik. Arabaya binerken evinin bahçesinde hamur yoğuran bir kadıncağıza takılmadan edemedim. Benim, “Kolay gelsin yenge, akşam ne var yemekte?” diye seslenmem beş dakika kadar sonra bir tabak sıcak hamur ile gelen çocuk ile neticelendi. İşte dedim, işte Anadolu insanı, seviyorum bu memleketim insanını. Bu akşam da kandilmiş. Kadıncağızın kandil hürmetine yaptığı sıcak hamurlar bize de kısmet olmuştu.

Kaş’a varmak üzere tepeden Meis adasının göründüğü bir noktada durduk. Meyve suyu eşliğinde sıcak kandil lokmalarını Meis adasının manzarasında midemize afiyetle indirip kadıncağıza hayır dua ettik. Bu arada Meis adasının Türkiye’ye bu kadar yakın olduğu halde nasıl Yunanistan’a ait olduğunun kısa hikâyesini anlattım Serkan’ıma.

Tepeden aşağıya Kaş’a indik. Kaş’ta bir tur atıp, deniz kenarından batıya giden yolda, Kaş’a bir iki kilometre mesafede bir kamp yerinde bir bungalo kiraladık. Burası araba ile girmeye, çadır kurmaya, bungaloda kalmaya uygun dizayn edilmiş, tuvaleti banyosu, çay bahçesi olan, bulaşık yıkamak ve yemek yapmak için temiz yerleri bulunan harika bir motokamp. Karşısında kendisine ait güzel bir plajı var. Bungaloya yerleştikten sonra Kaş’a gittik. Kaş’ta dondurma, tatlı ile midelerimizi doldurduk. Serkan’ın arkadaşına rast gelip çay bahçesinde sohbet etmemiz gecemizi renklendirdi.

Adalar arasında dolaşan ve altı denizin dibini seyretmek maksadıyla cam olarak yapılmış olan teknede sabah buluşmak üzere bungalomuza döndük.

Gece bungalonun kenarında çekirdek, çay ve nargile keyfi ile bu günü de tamamladık.