Skip to content

Kirazdere (4 Aralık 2004)

Sabah Serkan’la birlikte çıktık. Bahçecik üzerinden Kirazdere istikametinde devam ettik. Amacımız Yuvacık barajını besleyen Kirazdere’nin Sıcakdere koluna kavuşmak ve kol üzerinden güneye devam etmek. Diğer kol ise Soğukdere, onu başka bir zamana bırakmayı düşünüyoruz.

Önce Bahçecik’ten içeri girip, köylülerin tarif ettiği şekilde devam ettik. Ancak ileride fena halde bir çamur deryasına saplandık.

Aslında arabanın buradan geçebile-­ceğini düşünmüştük, ama yanlış hesap-­lamışız. Neyse ki vurduğumuz çamur hafif yokuş yukarı idi ve arabanın altı epey yüksekti. Yarı yolda kaldık, ne ileri ne geri, sonra ben arabayı ileri geri yaparken, Serkan da dışarıdan itti. Arabayı kurtardık ve bayır aşağı gazı kökledim. O süratle çamur deryasının üzerinden hızla çıktım. Arabayı aşağıda bir evin yanına bıraktık ve yürümeye başladık.

Önce bir tepeye vurup, 730 metrelik mini bir zirvede bir çay molası verdik. Hafif güneş var, hava üşütmüyor, enfes sonbahar manzarası, tüpümüzü ve çaydanlıklarımızı çıkarıp doyum olmaz bir zevk ile çayımızı içtik. Mola verdiğimiz bu tabiat harikası yerde sarı ve kırmızının her türlüsü var. Yanı başımızda bembeyaz kar çiçekleri açmış.

Sonra aşağıya inmeye başladık, merakla dereye varacağımız yeri gözlüyoruz. Biraz patikalardan yürüdükten sonra başka bir tepeye vurduk. Onu çıktıktan sonra su sesini duyup tepeden aşağıya inmeye başladık. Çok dik ve yapraklarla dolu enfes bir iniş yaptık. Yarı kıç üstü kayarak, yarı yürüyerek devrilmiş koca bir ağaca vardık. Ağacın dallarında oturup mandalina ve çekirdek yedik. Dalları köprü yapıp aşağı indik, fotoğraf çektik.

Zorlu bir inişten sonra dereye vardık. Buz gibi dere suyunda elimizi yüzümüzü yıkadık. Sonra vakitten korktuğumuz için güneye değil kuzeye yöneldik. Ancak dere kenarı yürümeye müsait değildi. Su içinden yürünmeye-­cek kadar soğuk olduğundan, mecbu-­ren tekrar yukarı tırmanmaya karar verdik. Ancak tırmanmak çok zorlu oldu. İnmek bile bu kadar zor olmuşken, dalların arasından, dimdik yokuştan yukarı çıkmak bizi mahvetti. Paramparça vaziyette yukarı vardık. Yukarıda bir patika yol bulduk. Bir dede ile nine odun kesmişler. Koca kütükleri traktörlerinin arkasına bağlamışlar. Yukarıya doğru aheste çekiyorlar. Bize bu yoldan gitmeyin, ileride bitiyor, kaybolursunuz, buraları çok karışık dediler. Biz kaybolmayız diyerek aynı yolda devam ettik.

Yarı yolda ıslak çimlerin üzerinde bir mola vererek balıklı sandviçlerimizi yiyip çay içtik. Yol bittikten sonra ufak tepe geçişleriyle uzun bir yürüyüşten sonra güç bela arabaya vardık.

Doğudan Soğuk dere ve batıdan Sıcak derenin birleşerek Kirazdere’yi oluşturduğu nokta daha kuzeyde kalmış. Bir dahaki sefere bu noktadan başlayarak, güneye Sıcak dere istikametine devam edeceğiz. Sıcak dere çok güzel ve derin bir kanyonun içinden akıyormuş. Sıcak bir havada bu kanyonu ıslak geçmemiz çok nefis bir gezi olacak.

Akşam eve vardığımızda duşlarımızı aldıktan sonra güzel bir yeşil salata ile ton balığı salatası, ardından ıhlamur, adaçayı, farfarotu karışımı, portakal suyu ve çekirdek fıstık eşliğinde Harry Potter filmini seyrettik.

Bahçecik:

40 40.063K – 029 54.839D, 257 m, 09:15

Arabayı bıraktığımız yer:

40 38.111K – 029 54.435D, 681 m, 10:09

İlk mola:

40 37.605K – 029 54.947D, 733 m, 11:10

Kirazdere’ye çıktığımız nokta:

40 37.030K – 029 55.198D, 482 m, 12:35

Dönüşteki mola:

40 37.369K – 029 54.997D, 524 m, 14:35

Translate »