Yazılı Kanyon - Antalya
Abim ve Serkanla Motorlu Bir Macera
10-14 Haziran 2014
Bu sene hanım ve çocuklar İtalya’da biraz uzunca kaldılar. Ben de İstanbul’da yalnızım, çalışmaya devam ediyorum. Yaz tatili zamanı geldi, ben de İtalya’ya gideceğim. İzne ayrıldım, ancak İtalya’dan önce abimle bir tur planladık. İki motor İznik’ten çıkacağız, Yazılı Kanyona gideceğiz, orada Serkan’la buluşup Antalya’ya birlikte devam edeceğiz. Dönüşte de ben İtalya’ya gideceğim. Hadi bakalım Vira Bismillah.
Salı sabahı İznik’ten motorlarla yola koyulduk. Müthiş bir heyecan var, mutluluktan içim içime sığmıyor. Önce İnegöl üzerinden Domaniç yoluna saptık. Yolda bir çeşme başında mola verdik. Çaylar yapıldı, keyifler çatıldı. Oradan Tavşanlı’ya gittik. Tavşanlı’da abim nereden biliyorsa bir et lokantası biliyormuş. Oturacak yer bulabilirsen bir yere sıkışıp yemek yiyorsun. Neyse yer bulduk ve yemeğimizi yedik. Abartmak istemiyorum, ama hayatım boyunca yediğim en güzel et yemeği buydu desem yalan söylemiş olmam herhalde. Acayip bir şeydi. Nasıl yapmışlar, işin sırrı nedir bilinmez!
Enfes yemekten sonra durmamacasına Afyon’a vardık. Afyon İkbal otele kapağı attık ki, atmamızla bir yağmur bastırdı. Yolda biraz daha oyalansaydık motorla bu yağmur altında işimiz biraz zor olacaktı.
İkbal otelin termal havuzu enfes bir şeydi. Sıcak banyolar, harika bir yemek, ertesi sabah Afyon sucuğu üzerine kurulu zengin bir kahvaltı, yummm!!
Afyon’dan sonra tepelerden, enfes manzaralar eşliğinde Eğridir gölüne iniş. Göl kenarında harika bir yerde durduk. Çaylarımızı yaptık, ancak abimin kulağında bir tıkanıklık, bir ağrı başladı, zıplayıp duruyor. Dediğine göre kulağına kaçan suyu çıkarmaya çalışıyormuş. Zavallı abimin sonraki iki gününü zora sokan kulak ağrısı Antalya’da hastanede nihayete erdi.
Eğridir gölü kenarındaki mola yeri o kadar güzeldi ki, adeta zorlukla ayrıldık buradan. Eğridir’e giderken yol üzerinde Barla kasabasına saptık. Bu küçücük şirin kasabayı biraz dolaştıktan sonra Eğridir’e devam ettik. Şehrin içinde biraz dolaştık. Tarihi Hızırbey camisini gezdik. Tam motora binip yola çıkacakken ben nasıl olduğunu anlayamadan motoru düşürdüm. Motor stop etti. Biraz uğraştıktan sonra çalıştı, ama kanyona tekleye tekleye zor vardık.
Yazılı Kanyon doğa harikası bir yer. Hava kararmadan suyun gözü denen yere yürüdük. Enfes fotoğraflar çektik. Dönüşte Serkan da gelmişti. Serkan’ın getirdiği çadırı kurduk. Gece mangalda sucuklarımız ve her türlü leziz yiyeceklerimizle harika bir ziyafet çektik. Gecenin karanlığı bastırınca, suyun insanın içine işleyen şırıltısı eşliğinde, çaylarımızı yudumlarken yaptığımız muhabbet yemeğin nefasetini bile gölgede bıraktı.
Ertesi sabah Serkan’ın teknik bilgi ve becerisine güvenerek motoru tamire giriştik. Epey uğraştık, ama nafile, motor çalışmıyor. Oradaki küçük lokantanın sahibinin yardımıyla bir kamyon getirttik. Üç motoru da kamyona yükledik ve Antalya’ya devam. Antalya’da bir motorcuya motoru tamir ettirdik, ama tamirci Kawasaki servisi olmadığından idareten yaptı. Asıl sorunu İstanbul’da daha sonra serviste giderdim.
Antalya’da ben motoru beklerken abimle Serkan, abimin kulağı için hastaneye gittiler. Gittiler ama bir türlü gelmezler, bekle bekle, saatler geçiyor, yoklar. Sonunda geldiler. Meğer doktor abimin kulağını muayene edip temizlerken herhalde biraz da kan çıkmış. Serkan bunu görünce düşüp bayılmış. Doktor da abimi bırakıp Serkan’ı ayıltmaya çalışmış. Ondan bu kadar oyalanmışlar. Neyse motoru ve abimin kulağını hallettikten sonra Serkanların eve gittik. Geceyi orada geçirip ertesi sabah abimle ikimiz dönüşe geçtik.
Afyon’da mola verdik. Heykele yakın bir çay bahçesinde çay içip tavla bile oynadık. Atatürk heykelinin önünde babamın gençlik yıllarında resim çektirdiği yerde biz de onun gibi poz verip resim çektik.
Ve sonunda İznik’e vardık. Harika bir gezi oldu. Ertesi sene de yapmayı planlamıştık, ama hala benzer bir geziyi yapma fırsatımız olmadı.
İznik ve Mola Yeri
Afyon-Eğridir arası, Eğridir gölü ve Eğridir Hızırbey Cami
Yazılı Kanyon
Dönüş ve Afyon
Orjinaller burada