1562-1563 yıllarında dönemin Sadrazamı Semiz Ali Paşa’nın kethüdası Ferruh Efendi tarafından Mimar Sinan’a inşa ettirilmiş, Balat’ta sur içinde bir cami.
Hanımla çocukların İtalya’da olduğu bir Cumartesi öğleden sonra boğaz yürüyüşü… Bir çok tanınmış kişinin medfun olduğu Aşiyan mezarlığı ve Rumeli Hisarının içini hep merak etmiştim. Mezarlığı çok fazla dolaşmadım, ancak Yahya Kemal ve Atilla İlhan’ın kabirlerini gördüm. Hisardan Boğaz manzarası enfesti.
Yıldız parkı, Yıldız Şale Köşkü, Yahya Efendi Türbesi, Şeyh Muhammed Zâfiri Türbesi
1 Haziran 2013
Aile efradı hala İtalya’da. Bir başka Cumartesi yürüyüşü. Yıldız parkı içinde Yıldız Şale Köşkü, II.Abdülhamid zamanında yapılmış, adı Fransızca “dağ evi” anlamına gelen “chalet” kelimesinden alınmış. Devlet konukevi olarak kullanılmış. Mesela Alman İmparatoru II. Wilhelm için bazı ilaveler yapılmış. En çok muhteşem seramik sobalar ilgimi çekti. Avizeler, tavan süslemeleri ve diğer mobilyalar enfes güzellikte.
Çırağan sarayının hemen karşısındaki Yıldız parkı girişinden sonra yukarı çıkan sokak Yahya Efendi Türbesine çıkıyor. Buradan Boğazın nefes kesen bir manzarasını görmek mümkün. Yahya Efendi, Kanuni zamanında yaşamış devrin alimlerinden biri. Kanuni ile arası çok iyi iken, padişahın aldığı bir kararı eleştiren bir mektup yazması üzerine Kanuni’nin gözünden düşmüş. Beşiktaş’a yerleşmiş, bu bölgede bir sürü imar faaliyetinde bulunmuş, mesire yerleri yapmış. Denizciler tarafından boğazın dört manevi bekçisinden biri kabul edilmiş. Donanma sefere çıkarken Beşiktaş’ta makamının önünde gemilerle Yahya Efendi’yi selamlayıp öyle sefere çıkarlarmış.
Yürüyüşün bir sonraki durağı Yıldız’da enfes bir türbe, Şeyh Muhammed Zâfiri Türbesi. Tunuslu bir Şâzeliye şeyhi olan Muhammed Zâfir Efendi, 1870’de İstanbul’a gelince, II.Abdülhamit onun için Ertuğrul Tekkesi olarak bilinen bir külliye yaptırıyor. Şeyh 1903’de vefat edince de külliyenin bahçesine onun için sarayın İtalyan baş mimarına bu enfes türbeyi yaptırıyor. Gerçekten çok zarif bir mimari eser.
İstanbul Üniversitesi, Beyazıt Kulesi, Serasker Kapısı, Âli Paşa Camii, II.Beyazıd Türbesi
18 Temmuz 2013
Bu kısa yürüyüşte niyetim çok merak ettiğim İstanbul Üniversitesinin kampüsüne girmek, bu civarı biraz dolaşmak ve Beyazıt kulesini yakından görmekti. Üniversiteye, Süleymaniye tarafından girdim. Kampüsün bahçesini dolaştım ve kuleyi inceledim. Gerçekten çok zarif bir şekilde inşa edilmiş. Beyazıt Kulesi 1749’da inşasından sonra bir kaç kez yanmış ve en son 1826’da II.Mahmud zamanında yeniden yapılmış. Önceleri yangın gözleme maksadıyla kullanılmış, halen meteorolojik maksatlı olarak kullanılıyor.
Bu yürüyüşte dikkatimi çeken başka bir yer ise, Mercan yokuşuna giden Fuat Paşa caddesi üzerindeki Ali Paşa camii. Bu caminin ince kalem gibi zarif minaresi ve narin yapısı çok hoş.