Hatay ilinin merkez ve en büyük ilçesi Antakya. Antakya’da dünyanın en meşhur arkeoloji müzelerinden biri mevcut. Müzede Roma ve Bizans dönemine ait zengin bir koleksiyon var. Antakya’da ayrıca dünyanın bilinen ilk Hıristiyan kilisesi bulunmakta, St. Pierre kilisesi. Antakya’dan Reyhanlıya giderken 2 km kadar sonra, Habib-i Neccar dağı yakınlarında. Hz İsa (as)’ın havarilerinden biri olan Pierre, Antakya’ya dinini yaymak için gelince bir mağarayı toplantı ve ibadet mekanı olarak seçiyor. “Hıristiyan” ismi ilk kez burada kullanılmaya başlanıyor. 1200’lü yıllarda Haçlı seferleri sırasında ön cephesi inşa ediliyor. Hıristiyanların halen bugün de ziyaret ettikleri hac mekanlarından birisi. 

Hatay’ın Arsuz ilçesinde askeri bir kamp var. Çok minik fakat harika bir yer. 

Samandağı ilçesinin Çevlik denen mevkisinde Titus tüneli denen, bir insanın elle inşa ettiği harikalardan biri yer alıyor. Dağlardan gelen sel sularını denize kanalize etmek için Roma İmparatorunun emri ile yapılıyor. 81 yılında (0081 yani neredeyse 2000 yıl önce) emri veren imparatorun oğlu Titus tarafından bitiriliyor. Dağ bir yarık gibi ikiye ayrılmış, derin ve daracık bir vadi şeklinde. Üstü kapalı olan yerde ise 1380 metre uzunluğunda 6 m x 7 m boyutlarında bir tünel oyulmuş. Yalnız oyulan kaya öyle yumuşak bir kaya falan değil, bayağı sert taş. Tünelin deniz tarafından girişine yakın Beşikli Mağara ismiyle bilinen kaya mezarları var. Her mezar duvarla diğerinden ayrılmış. Çok ilginç.

İskenderun kuzeyinde Payas ilçesi var. Payas’da Osmanlı’nın en geniş külliyesi olduğu söylenen Sokullu Mehmet Paşa külliyesini görmek lazım. Külliye, Sokullu tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış. Avlularından birinde ülkemizde hala meyve vermeye devam eden en eski zeytin ağacı olduğu sanılan muhterem bir zeytin ağacı var. Ağaç hakikaten insanda saygı uyandıracak türden görmüş geçirmiş bir ağaç. Payas’da Payas kalesini de pas geçmemek lazım.