Porto Santo Stefano, Grosseto’ya bağlı Monte Argentario bölgesindeki iki küçük yerleşim yerinden biri. Monte Argentario bir ada gibi, ancak üç şerit ile ana karaya bağlanıyor. Kolların arasında kalan alanda flamingolar varmış, ama biz gittiğimizde bir tane bile yoktu. Porto Santo Stefano adanın kuzeybatı ucunda kalıyor. Diğer yerleşim yeri olan Porto Ercole ise doğu yakasında. Porto Santo Stefano, öyle biçimsiz bir yer ki, insanlar çevredeki plajlardan istifade etmek için buraya akın etmişler. Pis bir trafik, egzoz gazı her yerde, düzensiz balıkçı barınakları, park yeri sorunu. Bir yere oturup bir dondurma yiyelim dedik. Hayatımda ilk defa bir dondurmayı yemeden bıraktım. Korkunç bir şeydi.

Adanın dört bir tarafında çok güzel plajlar varmış. Biz de bari biraz adanın güzelliklerini görelim dedik. Porto San Stefano’dan başladık adanın çevresini dolaşmaya. Yol gittikçe bozuldu, bir iniyor deniz seviyesine kadar, bir yukarı çıkıyor dağın üst yamaçlarına, döne döne bitmiyor. Yol hep daha kötü, dönsek aynı berbat yolu tekrar yapmamız gerek. Sonunda adanın güneyini dolaşıp doğu yakasında Porto Ercole’ye vardık, ama zor ve sinir bozucu bir yoldu. Ha, plaj namına hiç bir şey görmedik. Çünkü arabayı bırakıp, dik yollardan aşağı inmeniz gerek.Yoldan ise sadece toz toprak ve kayalar görünüyor. Denizi bile görmüyorsunuz. Sadece Porto Ercole’ye 500 metre kadar kala son tepeden aşağı inmeden önce güzel bir manzara görüyorsunuz, o kadar.