Skip to content

Roma-6

Piazza Navona

Piazza Navona, Navona meydanı, Roma’nın en popüler mekanlarından biri. Eski bir stadyum üzerine kurulmuş. Tam ortasında Fontana dei Quattro Fiumi yani Dört Nehir Çeşmesi var. Bu harika eser, Fontana di Trevi’den sonra ikinci sayılabilir. 1650’li yıllarda Bernini tarafından yapılmış. Bernini, malum İtalya’nın en meşhur heykeltraşlarından biri. Yaptıran da Papa Innocent X.

Bir dikilitaşın dibindeki kayalara oturan ve o dönemde bilinen dünyanın en büyük 4 nehrini (Cennetin dört nehri) temsil eden heykellerden oluşuyor. Bu nehirler Nil, Plata, Ganj ve Tuna nehirleri. 

Papa, sarayının tam karşısına yaptırmış bu çeşmeyi. Sarayı ile Chiesa di Sant’Agnese in Agone (Izdırap içindeki Aziz Agnese Kilisesi) yan yana bu harika sanat eserine bakıyorlar. 

Sant’Agnese kilisesi, Bernini’nin rakibi Francesco Borromini tarafından 1650’lerde, bir putperestle evlenmeyi reddettiği için öldürülen 13 yaşındaki Agnese’nin öldürüldüğü yerde yapılmış. Zavallı Agnese, 304 yılında inancını reddetmesi için bu meydanda çırılçıplak teşhir edilmiş. Sonradan azize ilan edilen kızcağızın bir heykeli binanın üzerinde yükseliyor.

Palazzo Pamphilj, Papanın sarayı, daha sonra 1900 yılların başına Brezilya hükumeti tarafından satın alınmış, halen de Brezilya Büyükelçiliği tarafından kullanılıyor. Fontana dei Quattro Fiumi, dört kıtada, Papa’nın otoritesinin ulaştığı dört büyük nehri temsil ediyor. Nil, Tuna, Ganj ve Rio de La Plata nehirleri. Çeşmeyi oluşturan mitolojik canlılar ve diğer detaylar Wikipedia sayfasında çok güzel resimlerle anlatılmış.

Meydanın kuzey ucunda Fontana di Nettuno (Neptün Çeşmesi), güney ucunda ise Fontana del Moro yer alıyor.

Piazza Navona, her zaman canlı, kafeler, barlar, pizzacılar, turistler ile çok renkli ve zevkli bir yer. 19’uncu yüzyıla kadar Ağustos aylarında çeşmelerin giderleri kapatılır ve meydan sular altında bırakılırmış. Sonra da arabalarla meydanda serin serin gezerlermiş.

Meydanın güneydoğu ucundan çıktıktan sonra karşınıza Chiesa di Sant’Ivo alla Sapienza çıkacak. Bu kilise, Borromini’nin 1642-1660 arasında inşa ettiği, en orijinal eserlerinden biri. Eski Roma üniversitesinin idari binası olan Palazzo della Sapienza ile aynı kompleks içinde yer alıyor. Şu anda devlet arşivi olarak hizmet eden binada spiral bir çan kulesi mevcut.

Fontana dei Quattro Fiumi

Fontana di Nettuno (Fontana dei Calderari)

Fontana di Moro

Chiesa di Sant'Agnese in Agone

Chiesa di Sant'Ivo alla Sapienza

Pantheon

Pantheon, Piazza Navona’nın 300 metre kadar doğusunda Piazza della Rotonda denen meydanda yer alan Hıristiyanlık öncesi antik Roma dönemine ait bir tapınak. Bütün tanrıların tapınağı diye biliniyor. Antik Roma ‘dan kalan en iyi korunmuş yapılardan biri. 7’inci yüzyıldan sonra kilise olarak kullanılmış. Bugün müze halinde halka açık bir yapı. 118 yılında imparator Hadrianus tarafından yaptırılmış. Muhteşem bir kubbesi var. Kubbe, San Pietro bazilikasından daha büyük. Pantheon’un kubbesi, 1960’a kadar desteksiz duran dünyadaki en büyük kubbe ünvanına sahipmiş. Yağmur suyu ve ışık girmesi için tepesinde bir açıklık bırakılmış. Duvarların çevresinde Raffaello ile iki İtalyan kralına (1.Umberto ve I.Vittore) ait mezarlar var.

Pantheon’un çevresi labirent gibi sokaklarla çevrilmiş. Parlamento binası, hükumet kuruluşları, borsa hep bu sokaklarda. Bu bölge şehrin finans ve politik merkezi durumunda.

Piazza della Rotonda

Largo di Torre Argentina

Pantheon’un 400 metre kadar güneyinde 4 tapınağın kalıntıları olan bir yer. Roma’nın en eski kalıntıları bunlar, MÖ 3’üncü yüzyıla tarihleniyor. Ortadaki oval tapınağın arkasındaki platform kalıntısı, Julius Caesar’ın MÖ 44’de Brutus ve Cassius tarafından öldürüldüğü yer.

Piazza di Monte Citorio

Pantheon’un 300 metre kadar kuzeydoğusunda, İtalyan Temsilciler Meclisi (Camera dei deputati) binası olan Palazzo Montecitorio’nun bulunduğu meydan. Merkezinde Montecitorio sütunu var. Bu sütun MÖ 10’da imparator Augustus tarafından Mısır’dan getirtilmiş. Buraya dikiliş amacı, Via Campo Marzio, 48 adresinde bulunan Augustus meridyeni denen meridyen çizgisine ölçümler maksadıyla gölge düşürmek. Sütunun üzerinde Solarium denen bir küre mevcut. Campo Marzio’daki meridyen çizgisinin bir kısmı binanın bodrum katında görülebilir. 

Bu konuda Romano Impero isimli bir internet sitesinde çok ilginç bilgiler bulunabilir.

Piazza Colonna

Pantheon’un 350 metre kadar kuzeydoğusunda, başbakanın resmi konutu olan Palazzo Chigi’nin bulunduğu meydan. Millet Meclisinin bulunduğu Piazza Colonna ile yan yana. Merkezinde heybetli Marcus Aurelius sütunu var. Tuna kavimlerine karşı kazandığı zaferleri anmak için 180 yılında ölümünden sonra dikilmiş. 

Chiesa di Sant' Ignazio di Loyola

Pantheon’un 250 metre doğusunda kalan, Ticaret Odasının (Camera di Commercio) ve Carabinieri karakolunun bulunduğu Piazza di Sant’Ignazio’da Sant’Ignazio di Loyola kilisesi var. 1626’da Papa tarafından cizvitlerin kurucusu Aziz Ignatus Loyola anısına yaptırılmış. Tavan, cizvit sanatçı Andrea Pozzo tarafından, cizvitlerin dünya çapındaki başarılarını anlatmak maksadıyla göz yanıltıcı süslemelerle 1685’de tezyin edilmiş. En abartılı barok kiliselerden biri.

Basilica di Santa Maria Sopra Minerva

Bernini tarafından yapılan koca bir fil heykelinin üzerinde bir obelisk dikilmiş. Burası Piazza della Minevra. Fil, Hıristiyanlığın temel erdemleri olan sofuluk ve bilgeliği temsil ediyormuş. Obeliskin karşısında Roma’da bulunan çok az sayıdaki Gotik tarz kiliselerden biri olan Santa Maria Sopra Minevra yer alıyor. 13’üncü yüzyılda Minevra tapınağı üzerine inşa edildiği için bu isimle anılıyor. Kilisenin içinde Bernini, Michelangelo ve Lippi’nin muhteşem eserleri var. Bunların en meşhuru ve müstehcen olması açısından en çok eleştirileni Michelangelo’ya ait Hz İsa heykeli (1521).

Via dei Cestari

Pantheon’un doğusunda, bir sokak güneyde güneyli olarak giden Via dei Cestari yani sepetçiler sokağı ilginç bir sokak. Sokak sağlı sollu kutsal objeler satan dükkanlarla dolu. Burada Papa’nın giydiği kıyafetlere kadar her türlü kıyafet ve kiliselerde görülen objeler bulunabilir.

il Tempio di Adriano

Hükumet binalarının yer aldığı Piazza di Monte Citorio ile Piazza Colonna’nın bir sokak güneyinde Piazza di Pietra isimli meydan yer alıyor. Meydanın güneyini Adriano tapınağı (il Tempio di Adriano) oluşturuyor. 140’lı yıllarda imparator Adriano anısına yapılmış. Bugün sadece 13 sütun ayakta kalmış. Binanın içi Ticaret Odası tarafından kullanılıyor.

Piazza della Maddalena

Pantheon’un iki sokak kuzeyinde yer alan Piazza della Maddalena meydanında Chiesa di Santa Maria Maddalena isimli bir kilise var. Bu kilise Roma’daki diğer Katolik kilisesine benzemeyen Barok tarzı bir ön yüze sahip.

Piazza di Sant'Agostino

Piazza Navona’nın kuzeydoğu köşesinde yer alan bu küçük alanda Basilica di Sant’Agostino isimli bir kilise mevcut. 1483’de tamamlanmış, erken Rönesans tarzı denen bir mimariye sahip. İçerisinde Caravaggio, Raphael, Guercino gibi çok tanınmış ressamlara air eserler var.

Bu kiliseyi gezerken beni çok derinden etkileyen bir manzaraya şahit oldum. Genç bir delikanlı, belli ki dini eğitim alan bir öğrenci, diz çökmüş, öyle bir yürekten dua ediyor ki. Kendimden utandım. Ben, Allah’a inanan bir Müslüman, bunu en büyük şeref sayan birisi, acaba hayatımda böyle içten bir dua etmeye muvaffak olabildim mi? Uzaktan gizlice seyrettim bu delikanlıyı. Hal diliyle beni irşad etti. Samimiyet nasıl bir şey ki insanı böyle can evinden vurabiliyor. Hemen yan tarafında da yine çok genç birisi günah çıkartmak için diz çökmüş, kilisedeki görevliye halini arz ediyor, günahını itiraf ediyor. Yanlış yerden medet umuyor, ama hali samimi, bu pırıl pırıl gençlere Allah belki de bir gün rahmetiyle muamele edip onların kalplerine kim bilir ne ilhamlar gönderecek. Onların da bizim de Rabbimiz Allah, onları da bizi yaratan O (cc). Kime nasıl muamele edeceğini biz mi bileceğiz? Belki bunlar fetret devri insanı muamelesi görür, biz ise bildiğimizi hakkıyla yaşamadığımız için itaba maruz kalırız.

Translate »